T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
MALATYA / YEŞİLYURT - Zübeyde Hanım İmam Hatip Ortaokulu

BERAT KANDİLİMİZ MÜBAREK OLSUN

Her yıl gelen Berat Kandili bize üç büyük mesaj getirir. Her yıl gelen Berat Kandili bize üç şey kazandırmak için gelir. Bunlardan birincisi her türlü kötülükten, şerden ve zulümden, her türlü haksızlıktan uzak durmayı öğretir bize. Her türlü günahtan uzak olmamızı öğretmek ve birlik içinde olmamız için gelir Berat Kandili bize. Aziz Kardeşlerim! İslam’ın iman birliğini, Müslümanın ideal hayatını iki kelime ile tarif ettiğine şahit oluyoruz. Teberra ve tevella. İşte bu gece eğer teberra ve tebella kavramlarını birlikte öğrenebilirsek Berat Kandili’nin de yeryüzünde müminlere ve Müslümanlara kazandırmak istediği bütün vasıfları öğrenmiş oluruz. Ne demek Teberra: Bizi Allah’tan uzaklaştıracak her şeyden uzak durmamızdır. Bizi Allah’ın (cc) sevgisinden, dostluğundan ve Allah’a (cc) yakın olmaktan uzaklaştıracak her türlü kötülükten uzak durmaya biz “teberra” diyoruz. Yüreğimize yük olan bütün kötülüklerden, kinden, öfkeden, kibirden, gururdan, intikam duygusundan uzak durmaya biz “teberra” diyoruz. Bu kelime “berat” ile aynı kökten gelir. Tevellağ ise bizi Allah’a (cc) dost olmaktan uzaklaştıran her şeyden uzak durmak ama Allah’a (cc) yakınlaştıracak her şeye yakın durmaktır. Bizi Allah’a (cc) dost kılacak her işi yapmak, her sözü söylemek, her davranışta bulunmak demektir. Cenab-ı Hak “Allah, müminlerin velisidir” buyuruyor. Müminler de O’nun velisi olabilmek için bir çaba içerisinde olacaklardır. Ama şunu unutmayalım; teberra olmadan tevella olmaz. Yani bizi O’na yakın kılacak, bizi O’nun dostluğundan O’nun sevgisinden mahrum bırakacak bütün davranışları bir tarafa bırakmadan teberra olmaz; O’na dost ve yakın olamayız. İşte Berat Kandili’nin bize kazandırmak istediği birinci vasıf bu. Her türlü kötülükten beri olmak. Peki ya ikincisi? İkincisi de Yüce Rabbimizin af, rahmet ve mağfiretine mazhar olmaktır. Sevgili Peygamber Efendimiz (sas) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyor. “Şaban ayının on beşinci gecesi (yani Berat Gecesi geldiğinde) Yüce Rabbimiz dünya semasına tecelli eder. Ve adeta bütün mahlukatla  konuşur. Bütün insanlara sorar. Yok mu dua eden? Beni çağıran yok mu icabet edeyim. Yok mu af dileyen, af edeyim. Yok mu benden bağışlanma dileyen, arınma dileyen?” İşte Berat Gecesi Peygamber Efendimiz (sas)’in ifadesi ile bir af, mağfiret ve aydınlanma gecesidir. Fakat şunu unutmayalım kardeşlerim: Allah’tan af dileyen affedici olmalıdır, Allah’tan bağışlanma dileyen bağışlayıcı olmalıdır. Hepimiz kendimizi bu noktada yenilemek durumundayız. Kendimize, eşimize, çocuklarımıza, ailemize ve komşularımıza karşı, dahası bütün insanlığa ve bütün mahlukata karşı affedici olmalıyız. Nifak, iki yüzlülük, her türlü günah, insan hayatına tecavüz, kul hakkına tecavüz, haramlar... İşte bunlar insan yüreğinin üzerindeki ağır yüklerdir. Kendi heva ve arzularının esiri olmaktan kurtulamayan kimse asla özgürlük beratını eline alamaz. Yüce Rabbimiz Berat Kandilini bütün Müslüman alemin beratına vesile kılsın. Yüce Rabbimiz çarpık İslam anlayışlarından hepimizi muhafaza eylesin. İslam’ı doğru anlayan doğru yaşayan kullarından bizleri eylesin. Berat Kandilinin zor durumda olan bütün kardeşlerimizin beratına da vesile olmasını Yüce Rabbim’den niyaz ediyorum. Amin ve selamün alel mürselin, vel hamdüllillahi Rabbil alemin.

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 13.02.2025 - Güncelleme: 13.02.2025 11:54 - Görüntülenme: 25
  Beğen | 0  kişi beğendi